night-sky-planets-over-the-ocean-17206

Nedir ki bu Yeni Dünya?

– Yeni dünya düzeneği, yeni dünya enerjisi, yeni dünya farkındalığına giriyoruz… Ne demek??

Düşlenen her şey, imgelenen her şey, düşünülen her şey, sorgulanan her şey hayal edilen her şey…. Bir enerji düzlemi oluşturuyor.. Bu düşlenen ve düşünülenleri sadece bu boyuta, bu dünya düzlemine indirgemeden düşünün ama bu yaratılan enerji kümesini… Evrenin her yerinde düşlenen ve düşünülen ve hayal edilen ve sorgulanan olarak bakın…

O yaratılmış enerji kümesinin içinden dünya üzerinde, insan formunda deneyimlenmek ana fikir… Ve zaman aynı bir pandülün elden bırakıldığında sallanması gibi , sallandıkça bu sallantı ağındaki değişik enerjilerde yaşam dilimi yaratır gibi deneyim ağını, zincirini, parçacıklarını her farklı titreşimin deneyimine izin vermek için görünür yaşanır kılıyor…

Atlantis döneminden 2012 ye kadar sürdü bu pandül sallanışı… Dualite her haliyle deneyime açıldı, zaman dilimleri elden geldiğince hakkı verilerek yaşandı, o realiteden bu realiteye insan olma deneyimi o yaratılmış enerji düzleminde kıyı bucak yaşandı…

Bu arada yeni düşlendi, yeni hayal edildi, yeni sorgulandı, yeni düşünüldü, konuşuldu… Tüm bu bin yılların ve evrenin kendi zamanında… Yaşayanlar yaşarken yarattı, farkındalıklarının tüm bağlantılı ağında…

Olan neydi? Atlantis’te erkil enerjinin doruklarında yaşanan 2012 de Dişil enerjinin doruklarına ulaştı…

Amaç neydi? Atlantis’te yaşanan patlamayı ve dalgalanmayı yaşamamak, bir Nuh’un gemisi daha yaratmamak..

Madde dünyası titreşimi maddenin içine sığıştırabildiği, sindirebildiği kadarıyla var oluyor, eğer çok yüksek titreşim verirseniz, aynı ampül gibi patlıyor…

İstedik ki patlamasın… O zaman ortada iki şık vardı: dünya düzlemini dışardan korumaya almak, bu enerjiden geçerken az etkilenmesini sağlamak, üzerindeki tüm madde parçacıklarını daha az titreşim depremine sokmak, ya da, dünya üzerinde yüksek bilincin tekrar deneyime açılmasını sağlayarak aşılama yapmak ve dünyanın içerden enerjisini yükseltmek ve bu yüksek titreşimi maddeye tanımlamak…

İki plan da devreye girdi.. Dünya üzerinde daha önce deneyimi tamamlamış bilinçler de , özellikle 1880 ler de başlayarak tekrar gelmeye başladılar.. İlk dalga 1880 lerde, ikinci dalga 1920 lerde, üçüncü dalga 1950 lerde, 4. Dalga 1970 lerde, 5. Dalga diye diye dalga dalga yayılmaya başladılar…

Amaç hep derinden yüksek bilinci bedene tanımlayabilmekti.. Her bir yüksek bilinç minimum 625.000 negatif titreşimi nötrleme yetisinde olduğundan, kalabalıklarla yüzeysel değil, sakinliklerde derinden çalışmalar hedeflendi… Gece okulları tekrar devreye girdi, uykuda uyumlamalar hızlandı…

Kriz atlatıldı…

Dünyanın üzerinde koyulan koruma ağı parçalanıp işlevini yerine getirmese de, ilk plan başarısız olmuş bile gözükse, ikinci planın başarısı düşle yaratılmış madde dünyasını patlamadan 2012 tavanına taşıdı…

En yükseğe çıkanın doygunlukta aşağı inmekten başka yolu yoktur mantığında o dönem atlayışların, başka bir düzleme geçişin zamanı oldu… Pandül aşağı doğru ivmesini kazanırken, Süper Mario’lar yeni dünyanın tuttuğu enerji boyutuna zıpladı…

Havada bir dönem geçirdik bu zıplama sırasında: iki dünyanın da görünür olduğu, yerde miyiz gökte miyiz bilemediğimiz, madde dünyasındaki gereksiz tutulumlarımızı daha farkındalıkla bıraktığımız, bıraktıkça uçan balon gibi yükselip yeni enerjiye daha çok yaklaştığımız…

Bugün o gündür ki ayağımızı yeni dünyanın zeminine koyuyoruz… Ve tuttuğumuz enerji titreşimine göre alanlarımıza ayrılıyoruz…

Uçak havaalanına inince aynı uçakta olan herkesin farklı araçlara binip, farklı otellere, farklı mekanlara dağılması gibi… Kim nereye yatırım yaptıysa, kim nereye ödediyse taksitlerini oraya doğru ilerliyor şimdi…

Yeni dünya Sadece Aşktan diyor…

Vizesi aşk titreşimi…

Tavan noktasını aşk titreşimin tavanında, madde dünyasında yaşamak ve deneyimlemek hedefi… Evrenin bu farkındalıkla dolması amacı, hayal edilirken kurgulanışı…

Eski dünyaya ne oluyor?

Yeni dünya otururken ve yerleşirken ve düş gerçeğine dönüşürken o da ayrışmaya başlayacak … İki dünya ayrımı , sanki gerçekten iki ayrı dünya varmış gibi sanki bir süre yaşanacak…

Çok beylik laflar kaldırmıyor sistem bu arada, yeni dünya daha önce evrenin hiç bir bilinci tarafından deneyimlenmediğinden heyecan ve destek tam, nefesler sakin, ama teslimiyet tavan tüm evrenin var oluş ağında…

Yeni dünyada ne yapacağız??

Aşka dair ne varsa büyütüp, sarınacağız…

Aşktan olmayan her şeyi de sallayıp hafifleyeceğiz en kolay tanımıyla…

Enerji voltaj gibiyse eğer, aşk donanımlı olanlar ışık verecek, işlev verecek, aşk donanımsız olan her şey ne kadar taksanız da çalışmayacak, o alan aydınlanmayacak gibi… E mış gibi yapmak da işe yaramayacak bu durumda… Sadece gerçek olan kalacak artık bu yeni düzlemin ağında…

Neden bunlar oluyor evrende?

Çünkü…

Her şeyin bir döngüsü, bir gelişimi, bir dönüşümü, bir büyümesi var… Evrende kendi döngüsünde bizim insanı algılarımızın yakalamakta zorlandığı zaman tınısında…

Ne mi yapacağız??

Gerçek olana gözümüzü döneceğiz sadece…

Her bedenin sadece tanırının ışığı olmasına…

Her deneyime saygıda duracağız kendi yaratımında ve çabasında..

Gerçek olmayanlar tek tek patlarken ve yok olurken ve kararırken gözümüzü hep gerçeğe dikip, hareketimizi hep gerçeğimizle mühürleyip nefes alacağız günün her anında…

Uyumlandırmayı kolaylaştırmak için yaşam alanlarımızı, ilişkilerimizi, hareketlerimizi sevgiden ve sadece sevgiden seçer olup, alışkanlıklarımızın peşine takılıp, gerçek olmadığı için ivmesini eski dünyanın enerjisine döndürmüşlerin arkasına takmadığımıza emin olacağız …

Para dengeleri sallanacak- gerçek değil hatırlarsanız olduğu şekli- sanayi, sağlık, eğitim, işletim sistemleri, kurumlar, ilişkiler… Neyse artık gelen… Sevginin atında rüzgarda özgürce salınma olacak yeni ve yeniden hedefimiz…

Yeni dünyanın tüm kurucularını saygıyla, sevgiyle, şükranla, minnetle ve aşkla bütünün muazzamlığında sarmalıyorum olduğum yerden…

Yolumuz hep açık, inancımız hep tam, umudumuz ve neşemiz hep bizimle olsun…

Banu