Aşk
Dün kuzenlerimle beraberdim; nasıl gençler, nasıl tatlılar, nasıl coşku dolular hayata…
Ama bir yerde, bir şeyler konuşurken arkadaşlarından biri ‘’Ama Banu Abla beni çoook seviyor, o yüzden bu kadar kıskanç’’ dedi… Hani sanki çocuk dövse onu ‘’Yaşasın… Artık deliler gibi âşık, yaşasııınn’’ diyecek karşımda gibi hissettim bir an…
Gerçekler mi diye baktım şöyle bir suratlarına; hani gerçekten inanıyor mu diye söylediğine? Şaka gibi… Gerçekten sevginin ve aşkın kıskançlık içerdiğine, hatta içermesi gerektiğine inanarak konuşuyorlardı…
Peki arkadaşlar; ben, şimdi kendimce ve bence Aşk diye başlayacağım cümleler kuracağım, düzeltin beni, bölün, çarpın, yeniden tanımlayın… Ama önce düşünerek bunu yapacağınıza söz verin…
*Aşkın diğer insanla hiçbir alakası yoktur. Aşk kişinin sahip olduğu bir değerdir. Aynı nefes almak, yemek yemek gibi olması gerekendir. Ve hayatta olmazsa olmazlardandır.
*Âşık olduğunuzda bu sizi daha korkusuz kılar. İçinde korku barınan hiçbir şeyin içinde aşkın varlığından bahsedilemez. Kökte aşk olsa bile yönetici korkuların eline geçmiştir ve merkezden uzaklaşılmıştır.
*Tamamen teslim olduğunuzda aşk hissinin kıyısındasınız demektir.
*Aşk asla incitmez, kırmaz, üzmez. Bu duyguların barındığı noktada kişi aşktan uzaklaşmış demektir.
*Aşk ve şehvet ve tutku aynı şeyler değildir. Şehvette kişi karşısındakini bir meta olarak görür. Kullanmak ve isteklerini doyurmak birinci hedeftir. Beden odaklıdır. Aşk görüntüsü verilerek toplumda yer edinmeye çalışılan birlikteliklerin bir çocuğunun köküdür. Ama asla aşkla karıştırılmamalıdır.
*Aşkta karşınızdaki insanın bittiği, sizin başladığınız sınırlar belli değildir. Aşk insanı büyütür, genişletir, özgürleştirir.
*Aşk en basit şekliyle keyfi ve coşkuyu sınırsızca paylaşmak demektir. Daimi olarak burada kalabilmek için kişilerin kendileri olmayandan sıyrılması, yani büyümesi gerekir… Aşk bu konuda çok destekleyicidir.
*Aşk beklentisizdir. Karşılığında bir şeyler beklemez.
*Aşk anlayıştır.
*Aşk sessizliği sınırsızca paylaşabilmektir.
*İki yarımdan bir tam olmaz, iki yarımdan bir tam aşkta. Aşk kendini bütün gören iki ruhun muhteşemliklerini paylaşmak için yarattığı birlikteliğin parlamasıdır.
*Aşk sınırlar koymaz, aşk özgürlüğe yönlendirir. Ve tüm özgür seçimlerinde aşkın yanında uyanmayı seçmek aşkın en temel hallerinden biridir..
*Aşk her durumda ve koşulda karşısındakinin en iyi halini diler ve ister.
* Aşk bitmez. Bir sevdiniz mi, hep seversiniz… Aşkla görebilme becerisine sahip olunca o insanı, o kişiye bakarken hep orası çalışır gözün, en temelde aşık olunacak yeri hep kutsanır farkedilmişlikte. Görüntüdeki yaşanma şekilleri değişebilir ama birisini aşkla sevmek demek hep sevmek demek…
*Siz birisine âşık olduğunuzu iddia ederken o başkasına âşıksa ve siz bunu kıskanıyorsanız, hissettiğiniz aşk değildir. Aşk kıskançlık içermez. Aşk sadece âşık olanının mutlu olmasına dualanan histir. Âşık olan âşık olduğunun mutluluğuyla mutludur.
*Kızdığınızda, sinirlendiğinizde, öfkelendiğinizde geçen ve biten bir şey değildir aşk.
*Aşk asla kişiyi suçluluk duygusu içine itmez.
*Aşk kendinizi ortaya olduğunuz gibi koyduğunuz ve öylece kabul edildiğiniz yerdir, yargısız ve gönülden.
*Aşk kişinin kendi gerçekliğinde sonuna kadar durduğu ve kendi gerçekliğinde durması için karşısındakini sınırsızca desteklediği duygu ve kabulleniştir. Bu bağlamda kişiyi-kişileri her gün büyütür. Ve aynı şekilde emek ister.
*Aşk kişiyi kendi gücüne en yaklaştıran histir. Aşk asla azaltmaz, asla kısıtlamaz, sadece fazlalaştırır ve özgürleştirir.
Daha çok yazarım… Ama şimdilik bu kadar yetsin…
Aşk hayatınızın daimi olsun…
Sevgimle,
Banu
Kasım 2009
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?