Kutumu Açalım Cenk Bey
Siz neye inanırsanız etrafınızı saranlar, gözünüzün gördükleri, deneyimledikleriniz tamamen sizin inancınızı saranlar olmak durumundadır… Olayın kuralı, tek kuralı budur.
Bu ne demek?
Bu şu demek… Bu gezegenin üzerinden her şeyden bolca var, çeşit çeşit; akıllılar, deliler, manyaklar, zenginler, fakirler, güzeller, iyiler, kötüler, çalışkanlar, tembeller, kolay para kazananlar, tatlı aşk yaşayanlar, başarılılar, hayatı kolay yaşayanlar, ne isterse ulaşanlar, iyi insanlarla karşılaşanlar, elini neye atsa kurutanlar… Ve ne varsa aynı miktarda nerdeyse onun tam karşıt tanımından da var. Yani ne kadar iyi varsa o kadar kötü, ne kadar zalim varsa o kadar şefkatli, ne kadar çalışkan varsa o kadar tembel, ne kadar akıllı varsa o kadar aptal olması gibi. Dualite gerçekliğinde yaşamaya devam eden her birey bu tanımlamaya mahkûm.
Ve tüm bunların bir sesi var, notası var, tınısı var, frekansı var, yoğunluk derecesi var… Ne derseniz deyin yani… Ama sıfırdan yüze bunların hepsinin bir tanımlanma noktası var. Ve siz kendinizi hissel olarak nerede tanımlıyorsanız o şekilde tanımlanmış olan diğerlerinin yanına geçiveriyorsunuz ve bu kalabalığın içinde inandıklarınızla aynı tınıya sahip olanlarla karşılaşıyorsunuz. Çekim yasası diye anlatılan esas da bu.
Yada başka bir şekilde anlatırsak, koca dünyada var olan sınırsız çeşitlemelerde ve sonsuz olasılıklarda insanlar inandıklarını seçip bir kutuya dolduruyorlar ve inandıklarıyla donatılmış bu kutunun içinde yaşamaya çalışıyorlar.
Asıl berbat durum ondan sonra başlıyor; yaşadıkları bu kutuyu kendilerinin seçtiklerini, içini kendilerinin doldurduğunu unutuyorlar ve bunu yaşamın salt gerçekliği zannediyorlar.
‘’Think outside the box- Kutunun dışında düşün’’ önermesi de tamamen buradan gelmekte aslında.
Sizden ricam… Biraz bu konuda düşünmeniz; neler var kutunuzda? Neler yapılabilir, neler yapılamaz bu kutuda? Kutunuzda sizinle beraber kimler yaşıyor? Kim size bu kutuyu hediye etti ya da? Siz kime bu kutuyu dünya diye tanıtıyorsunuz? İçinde yaşadığınız bu kutudan memnun musunuz? Bu kutuyu genişletmek isteseniz ilk önce içine almak istediğiniz şey ne olurdu? Neleri yer açmak için atmak isterdiniz kutunuzdan… Yeterli nefes var mı içinde? Ve kaçı size ait sizin yaşadığınız bu kutucuğun içinde?
Kutuyu yaratan şeyler düşünceleriniz; unutmayın;
*Mutlu aşk yoktur.
*Para zor kazanılır.
*Hem dürüst, hem zengin olamazsın.
*Güzel kadın şansızdır, zaten Allah çirkin şansı versin???
*Her şey bir arada olmaz.
*Çok güzel çok ağlar…
Bakın şöyle bir yarım saatinizi ayırıp beyninizin kuytularına..İnceleyin içinde yaşadığınız gerçekliğin yapı taşlarını…
Bakın hayatınıza bakalım inandıklarınızı ters düşürecek bir şey var mı hayatınızda; her çok güldüğünüzde hep çok ağlamadınız mı, hep bir şeylere eksik sahip olmadınız mı, dürüstseniz zengin, zenginseniz dürüst olamadınız mı? İnandıklarınızın dışında bir şey var mı hayatınız da, bir bakın bakalım sonrasında…
Şaşıracaksınız…Ve biliyorum fark ettiğiniz anda unutmak isteyeceksiniz …Her şeyi hayatınızda kendinizin yarattığı sorumluluğuyla yüzleşmek istemeyeceksiniz..
Ama ben size başka bir şey söylüyorum burada; ya artık başka bir şeye inanmayı seçerseniz. Sadece kafanızdaki inancı değiştirerek ,hayatınızın nasıl değişebileceğini hayal edebiliyor musunuz??
Çok konuştum yine…
Lütfen…sakin..sakin..bir düşünün…-))
Banu
Aralık 2009
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?