flower-729512_960_720

Önce Aynadaki Şahsa

‘Seni seviyorum ‘ demek… Seni seviyorum demektir…

Seni sen olduğun için seviyorum, seni bütün seçimlerinle seviyorum, seni yaptığın her şeyde, baktığın her şeyde, görmeyi tercih ettiklerinle seviyorum…

Seni benden, bana yaptıklarından, yapmadıklarından ayrı, senliğinle seviyorum…

Çünküsü yoktur sevmenin…Seni seviyorum çünkü güzelsin, akıllısın, içtensin, samimisin, şusun, busun demez sevgi…

Her çünkünün amaları da bir gün yanına taşıyacağını bilir… Amalarda aslında onun çünküsüdür içinde…

Parçalarını sevmek bütüne haksızdır, sevgi bilir bunu, o parçaların birbirini puzzle’ın parçacıkları gibi bütünlediğini bilir… Bir parçayı çıkarırsan bütünü asla oluşturamayacağını… Bakar, baktığını sarmalar… Sarmalamak istemezse asla bütününü bozmadan sevgiyle aldığı yere koyar… Onu sarmalayacağa bırakırken sevgisinden asla şüphe etmeden kendi yoluna akar…

Seni seviyorum saygıdır sonsuz… Güvenmektir. Yaptıysa bunu sevdiğim, dostum, aşkım bir bildiği vardır der hep en derininde… Anlamazsa yargılamaz, anlarsa cezalandırmaz… Teslimiyettir sevgi ve huzurdur teslimiyet…

Sevginin sesi kendinden yüksek sesle çıkmaz… Kalbin sıcaklığıdır gürültüden önce sevdiğini sarmalayan…

Sevgi benimsin demez… Seninsin der… Benimle seni paylaştığın her gün için şükrandayım der, sahiplenmeden… Özenini her gün bu paylaşıma layık olmaya adayarak… Ve evet, yaşanmışlıkların kalitesini de bu adanmışlıklar belirler…

Aşk bir kademe üstündedir bunun; tutkuyla bu sevgiyi paylaşmayı getirir yanında, heyecanla, kalp atışlarının hızlanması, sıfır noktasında beraber buluşmasının iki essiz varlığın oluşturduğu kendi kutsallıklarında, sadece birlikte yaratabilecekleri eşsiz uyumlarında…Birlikte ama tek başınalıklarında…

Her şeyin sahtesinin aslını özlettiği zamanlar güzel… Ama çok uzun söylenirse bir yalan gerçek olur ya sanki bazen, sahtenin asıl yerine konduğu tüm anların getirdiği tüm deneyimler belki bu sebeple yalan…

Ağustos 2010