Ama Çok Komik….
Çok gülüyorum… Bazen katıla katıla gülüyorum, bazen çaktırmadan gülüyorum, bazen içim katılırken sert durmaya çalışarak gülüyorum, bazen… Gülüyorum işte…
Eskiden içimi acıtan şeylerdi şu an güldüklerimin birçoğu; gözlerimi dolduran, yanaklarımı ıslatan, kalbimi acıtan şeylerdi… Şimdi onlara tebessümle bakabilmeyi de seviyorum…
Neye mi bu kadar gülüyorum;
’’ Çocuğumuz için bitmiş evliliğimizi devam ettiriyoruz, onun için boşanmıyoruz ‘’ diye başlayan cümlelere…
Arkadaşlar… Ufacık çocukların üzerine bu kadar büyük yükleri atmaya utanmıyor musunuz?-)
Neden kısaca ve açıkça, ‘’Yemiyo biliyor musun, şimdi düzeni bozacaksın, hayata tekrar başlayacaksın, yeni bir ev, yeni bir eş, yeni bir hayat kuracaksın, ailelerle uğraşacaksın… ‘’ diye başlayabilecek cümleler varken çocukları bu işe alet ediyorsunuz? Gözünüz yemiyor, cesaret edemiyorsunuz…E tamam…Daha bırakmaya ve değişmeye hazır değilseniz..Onda da sorun yok…Öyle söyleyin ama..Kasmayın,kandırmayın…
Tabi daha kötü bir durum daha olabiliyor, daha komiği ya da; bu yalana gerçekten inanmış olabiliyorsunuz.-))O zaman size şöyle bir açıklık getireyim;
Çocuğun en olmaması gereken yer sevginin olmadığı ev ortamıdır; çocuk orda büyür, gelişir, uyur… Ve gelişimi için en önemli şey; ekmek sudan bile daha önemli bazen-Sevgidir… Onun olmadığı ortamda çocuğu büyütmek gelişimini baltalamaktır.
Çocuk her şeyi hisseder… Onun yanında hiçbir şey yokmuş gibi davrandığınızı iddia ettiğinizi çoğu zaman biliyorum ama tek öğrettiğiniz şey aslında o anlarda ‘’ Ne hissettiğini asla dışarı vurma, yalan söyle, en yakınlarının yanında, en yakınlarına bile’’dir…
Ve tabi ki çocuk sevgi, aşk, aile kalıbını sizden öğrenecektir, ailede kadın erkek kalıplarının yanında… Her nasıl davranıyorsanız ilerde onun aynısı ya da tam tersi olacak şekilde aslında ona yol gösteriyorsunuzdur… Ne güzeeelll………….-))
………………………………….
Başka neye gülüyorum… Ayıp olmasın diye aramalara, sormalara, ziyaretlere, konuşmalara…
İnsan kulağı konuşulanları duymak için eğitimli ve gelişmiştir… Karşınızdaki insanın ağzından çıkan her şeyi kulağınızla duyarsınız bu sebeple…
Ama bir de insan duyuları vardır… Genelde göğüs altından başlar ve kasıklara kadar devam eder… İşte karşınızdakinin his olarak ne dediğini de buradan duyarsınız… Bilirsiniz yani, seni seviyorum derken ne demek istiyor, hoş geldin derken hangi kafada dolanıyor.Herkes bilir, içgüdüsel bilir… Tabi siz bilirken karşınızdaki de bilir…
Yine de… Öğretilmiş ya büyüklerimizden istenmeyen ziyaretler kabul edilir, ziyaretler yapılır, eğlenmeden eğleniyormuş gibi, üzülmemişken üzülmüş gibi, sevinilmesi gerekiyorsa mutluymuş gibi bir dünya gibilere bürünülür… En çok da onlar izlemek neşelidir..
…………………………..
Bir de… İnsanlardan istediğini almak için zavallı numarası yapan muhteşem insanlar beni çok güldürüyor… Karşısındakinde acıma hissi uyandırıp onu evire çevire kullananlar… Tüm bunları yapış süreçleri, karşısındaki insanların bu oltaya geliş şekli…
Arkadaşlar, her ruh kendi deneyimine doğar… Hem de muhteşem bir güçle… Seçimler yapar… Ve acıma hissi o seçimlerin hiç birine saygı duymama halidir daha büyük bir resimde… Neyse…
……………………
Tabi bir de ego tripleri var… En bayıldıklarımdan… Ego büyümek istemediğinde çıkardığı olaylar… Özellikle kendi gelişimiyle uğraşan insanların kendileri büyüdükçe egolarının da daha yaratıcı olmaya başlaması ve muhteşem kaçış hikâyeleri gelişimden…Şaka gibi… Dramalar en ciddi yaratımlarda, ciddi ciddi konuşmalar falan…
Hep yaptık, hep yapacağız, daha eğlenceli tarafı da bu zaten; insanlığın ve insan olmanın sonuna kadar keyfini çıkarıyor olmamız…
Hepinize sarıldım…
Kendi kendime gülerek olduğum yerden…
Çok komik her şey çooookkk…-))
Eylül 2011
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?