Aşk mı dediniz?

Aşk…

Aşk Nedir ki demiş bir öğrencim…

Yazar mısın? Anlatır mısın? Onunla ilgili bir post yapar mısın?

Yaparım tabi…Niye yapmayayım…

Ama unutmamamız lazım konu aşk olunca kavram karmaşalarının da yükünün fazla olacağını…

Aşkın ne olduğunu anlatmak için belki aşkın ne olmadığını anlatabilirim öncelikle;

• Aşk bağımlılık değildir, 
• Aşk sen olmazsan ben yaşayamam demek değildir, 
• Aşk ve kıskançlık birbirinden tamamen farklı iki duygudur,
• Aşk sömürü, tahakküm, mecburiyetler, acılar, hayal kırıklıkları, nefret ve menfaat içermez,
• Aşk kısıtlamalardan, yasaklardan, özgürlükten ayıran her şeyin tam zıt köşesindedir…

Diye daha devam edebilirim..Ama asıl konuya geri dönersek… Aşk ne değildir diye değil, aşk nedir diye sormuştunuz onu hatırlarsak eğer…

Aşk aslında kendi içinde en yüksek titreşimlerden biridir… Bir üzeri; özgürlük…Yani anlayacağınız aklınıza gelen bütün duyguları şöyle bir gözden geçirin, nerdeyse hepsinin üzerinde bir duygudan bahsediyoruz titreşim olarak…

İnsanlar ilişkiyle aşkı karıştırabiliyor..

İnsanlar aşk duygusunu yaşamak için bir insanın gerekli olduğunu ya da bir insanın sadece o duyguyu aktive edebileceğini düşünebiliyor,

İnsanlar kendilerini sevmeden ve kendi içlerinde aşk duygusunu anlamadan ilişki içinde bunu deneyimlemenin işe yarayabileceğini düşünebiliyor,

Ama netleşmek gerekirse eğer… Aşk ve ilişki birbirinden farklı şeylerdir…

Mutlu olmak ve araba gibi…

Araba olmadan mutlu olunmaz demek gibi ilişki olmadan aşık olunmaz demek…

Bunların hepsi bence tabi ki, yani onu yadsımayalım..Onu not düşmekte fayda var..

Aşk dolu bir ilişki yaşamak güzel bir şey, aşık iki insanın bir araya gelip ilişkiye adanması süper bir şey… Aşk titreşiminin ne olduğunu bilen ve bu titreşimi hayatında isteyen ve daha azına yetinmeyen insanların adanmışlıklarında aşkı beraber yaşamaları bedensel- duygusal ve zihinsel tatminle birlikte hepsinden daha süper süper…

Ama bana sanki biraz hepsi ve her şey birbirine karıştırılıyormuş gibi geliyor…

‘’Aşk istiyorum’’ diyor mesela..’’ E aşk titreşimine açıl o zaman, seni o titreşimden ayrı tutan ne varsa temizle ve aşkla tekrar buluş ‘’ diyoruz mesela.. ‘’ Yok öyle değil,’’diyo… 

O zaman haz ihtiyacı- seks ihtiyacı- sevilme arzusu- takdir görme isteği- bir başkasının ilgisiyle yücelme arzusu-ilgi ihtiyacı- beğenilme ihtiyacı- güven ihtiyacı- seçilmişlik duygusu beslenmesi gibi gibi bir dünya başka eksik duygunun bir insanın varlığı ile doldurulabileceği illüzyonunda olabiliyor kişi. Bu ihtiyaçtan başlayan ilişkilerde de biz genelde aşk titreşiminden bahsedemiyoruz… İhtiyaçlar karşılandığında ayrı sorun, karşılanmadığında ayrı sorun çıkıyor ilişkilerde… İhtiyaçlar ve ihtiyaçların yarattığı yoksunluk hissi, ya da ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmuş yükselmeyi de aşk zannedilebiliyor kişi….

Ki… Burda ihtiyaçlar karşılanmadığında aşk acısı- hayal kırıklıkları- kızgınlık- nefret- acı- vs vs ile yoğrulmuş bir çok vaka görebiliyoruz…

Ben de böyle vaka falan konuluyorum ama… Hep tecrubelerden anlatıyorum.-))

Bilen bilir… Hayatımın en zor köşelerinden biriydi aşk duygusu ile ilişkiyi bir araya getirip ikisini beraber yaşamayı becerebilmek…

İlişkilere dair tam bir roller coaster yaşadım senelerce, ve her seferinde kendi içimde kendi eril ve dişil enerjilerime, dengesizliklerine, aile hafızasında kayıtlı programlara, zihnime kazınmış inanç programlarına ve görsellerine dönüp tekrar ve tekrar , yılmadan ve yeniden çalıştım…

Neden mi?

Çünkü canım öyle istedi…

Aşkı, aşkla deliler gibi yaşadım..

Ben aşkı aşkla en akıllı halimde, en tatlı, en uslu, en ben gibi, en aşk dolu ilişkide deneyimlemeyi, o deneyime ulaşmayı istedim, çalıştım da dediğim gibi bunun için, pek çok çalıştım hem de…

Paralı bir aileden geldiğinde kişinin para kazanması daha kolay oluyor, aşk dolu bir ilişkinin olduğu aileden geldiği zaman da o kolay oluyor kişinin hayatında..

Benim ki kolay olmadı… Ama oldu sonuçta…

Diyeceğim odur ki yaniii…..

Asıl işi istediğin şey için zihinsel- fiziksel- zihinsel çalışmak da…

Kısaca… İsteyen herkese dileğim, aynaya baktıklarında gördükleri şeyle barışıp, onu kabul edip, çok sevip, o sevgiyle ona iyi davranmayı öğrenip, hak ettiklerini vermeye başlayınca, ona aşık olunca…Aşkı kendinde bulunca… Ona uygun ilişki , tüm diğer ilişkilerde olduğu gibi, geliyormuş insanın yanağına.. Busesiyle…

Sarıldım herkese…

Banu

5 Temmuz 2021