Öncelikle herbirinize yolladığınız konu başlıkları için çok teşekkür ederim. İşi öyle kolaylaştırıyor ki o ne yazacağını bilmek…
Annem eskiden ’ yahu ne istediğinizi söyleyin bari akşam yemekte, siz ne pişireceğimi söyleyin, sonrası kolay, en zor kısmı o ne pişireceğim kısmı, anlamıyorsunuz’’ derdi.. Ki haklı.. hem yemek konusunda, hem yazı konusunda..-)) O yüzden bana bir sürü konu başlığı verdiğiniz için öncelikle pek çok teşekkürler..
‘’ Yeni dünya düzeni, 2012’de ne oldu, şu anda neyin içinden geçiyoruz, nedir bu Yeni dünya düzeni dedikleri ?’’ demiş bir öğrencim…
Anlatayım.. Yine elimden geldiğince..
Evrende her şey döngülerle var oluyor; büyüyor, gelişiyor, deviniyor, çoğalıyor, duygunluğa ulaşıyor, ve dönüşüyor….Biz gibi… Ağaçlar gibi… Hayvanlar gibi… Akarsular, denizler, yanardağlar gibi.. Dünya da kendi döngüsünde var oluyor…
İşte kendi döngüsünde bir uçtaki enerjiye gidişi dünyanın maskülen enerji tınılarında Atlantis dönemiydi diyebiliriz…
2012 yılında da yine kendi döngüsünün ötesi tepe noktasına Feminen enerji tınılarında ulaştı…
Tabi o top noktasına ulaşmadan önce kendini gösterdiği hızlı değişimler oldu, silkelenmeler hissedildi…Ve dönüşümün en şiddetli enerji vuruşu Aralık 2012 de gerçekleşti…
Bu dönemde hayatı sorgulamaya başlayanlar, işlerini- eşlerini değiştirmek isteyenler, sağlıkla ilgili sorun yaşayanlar, sakladıkları sırları ortaya dökülenler olsada, enerji yüksek tınısının fiziksel yansımasını biz 7 yıl sonrasında bekliyorduk; yani 2019 Aralık sonu gibi ki, zamanda kaymalar – hani takvim insan yapımı bir şey ya, 7 seneyi bir kaç ay geçer, fiziksel yansımaları kendimi 2020 Şubat’tan sonra göstermeye başlar diyorduk…
2012 de pek bi çok eğlendiğimi anlatmadan edemeyeceğim yine de; mağara alan arkadaşlarım mı olmadı dünyanı sonu geliyor diye, aldığı mağaraya pirinç depolayanları mı yoktu, şehirden kaçanlar, Şirince’ye yerleşenler, işi bırakıp toprak alıp toprak sürmeyi öğrenenler, tüm paralarını altına çevirip küplere koyup toprağa gömenler…
Arkadaşlar saçmalamasak mı dediğimde de hep aldığım cevap aynıydı; ‘’ Biz saçmalayalım da pirinç lazım olduğunda nerde bulacağını bil’’, ‘’ Bi mağaramız olsun da popon açıkta kalınca nereye geleceğini bul, gibi gibi gibi.. Bunun enerji yüksek vuruşu olduğunu, fiziksel dünyaya yansımasının 7 seneden biraz fazlasını alabileceğini sonrasında konuşamadık bile.. Neyse.-)) Geçeli orayı…
2020 de ne mi oldu? Şubat ve sonrasında artık o tavan yapmış enerji ve daha sonra dengelenmeye inişe başlayan tınısı fiziksel dünyada gürünür olmaya başladı…
Ben bu dönemi hiiiiç hissetmedim diyen aranızda yoktur diye düşünüyorum.-))
En kolay, en basit haliyle anlatmam gerekirse: maskelen enerjide Atlantis Döneminde, Feminen enerjide 2012 ‘de en tavan noktaya geçen enerjilerin dengelenme süreci başladı… Ve bu dengelenme sürecinde debriyaj- gaz dengesi gibi, korku enerjisi çekilirken yavaş yavaş sevgi enerjisi basılmaya başlandı…Nihayi gittiğimiz yer neresi? Sadece Gerçek olanın kalacağı yer… Sadece gerçek olan ne? Yapı taşı sadece ve en az sevgi titreşimini içeren.. Yani …Her şeyin aşktan olduğu yere yolculuk…
Bu bizi nasıl etkiledi, dünya üzerindeki fanileri?
Şöyle;
- Uyku düzenleri farklılaştı,
- Rüyalar hareketlendi ve canlandı,
- Bedende şişmeler, gaz oluşumu arttı,
- Beden kendinde eksik olanları, fazla olanları, yanlış kullanımları, şifalanması gereken yerleri, yanlış ve fazla tutulmuş negatif enerji blokajlarını daha hızlı göstermeye başladı,
- Beden yeni enerjilere uyumlanmak için şifalanmaları talep ederken daha hafif beslenmeye doğru yönelmek istedi,
- Temeli sevgi yerine çıkar- menfaat- korku- değersizlik hissi vs olan ilişkiler daha görünür oldu…. Bir kısmının sonlanması hızlandı…
- Temeli sevgi olmayan işler dökülmeye başladı…
- Sevgi enerjisi dünyaya basıldıkça, sevgi akışının olduğu Kalp Çakrası hareketlendi, insanlar eski acılarıyla yüzleşmek zorunda kaldılar, ya da onların içinde daha çok salınır ve hatta boğulur oldular…
- Sevgi enerjisi hızlıca akmaya başlayınca, korku yaratımlı her şey tabi ki sallanmaya başladı.. Kolay fark edebilme, bırakabilme kabiliyetinde olan insanlar aynı Tarzan’ın daldan dala atlaması gibi ordan oraya keyifle ve hızlıca arlarken ve yol alırken, bırakma becerisi geliştirmemiş bireyler ya da kurumlar tutunmaya çalıştıkları her ne ise onunla batmaya başladılar…
- Biraz sırat köprüsü biraz herkesin kendi cehennemi ve cenneti gibi oldu dönem, zeytinyağı ve limonun aynı bardakta ayrışması gibi, birbirine karışmış enerjiler biraz sallanıp kendilerini akışa bırakınca aynı gerçeklikte ayrışmaya başladılar… Enerji bazında ağır olan ve korkuyla yönetilenler ve hafif olan ve sevgiyle ilerleyenler aynı köyde oturup hatta birbiriyle karşılaşmaz oldular..
Daha ne anlatayım??
Dünya dünya mezun oluyor, dünya hamile kaldı, dünya adet oldu, dünya evleniyor, dünya…….. gibi ve kadar önemli bir zamanından geçiyoruz dünyanın hep beraber… Yepyeni bir döneme başlıyor dünya üzerinde bizlerle…
Her şeyin aşktan olduğu…
Sadece gerçek olanın kalacağı…
Bu dünya düzlemi üzerinde sadece hayali olan gerçeğe dönüşür…
Ne güzel hayaller kurmuşuz hep beraber…
Aşkla… Gerçekle… Özbenliğin gücünde kalın hep…
Sarıldım herkese…
Banu
7 Temmuz 2021
Yorumlarınızı bizimle paylaşmak ister misiniz?