Madde Hafızası mı?

Yatak odalarımız nasıl olmalı diye sormuşsunuz…

Çocuklarımızın yatak odalarında dikkat etmemiz gereken şeyler var mı diye eklemişsiniz…

Elimden geldiğince anlatmaya çalışayım yine:

Maddeler çarpışan atomlardan oluşur ve ara boşluklarında enerjisi toplayıp, aynı yaşayan bir canlı gibi, çarpışmalar devam ettikçe o toplanmış enerjisinin titreşimini etrafa yayarlar, yaymaya devam ederler…Hangi oplanmış enerji mi? Kullanan kişinin enerjisi, ya da evin içindeki – kullanım alanının içindeki genel yaşam enerjisini… Doğal olarak cansız olduğunu bildiğimiz maddeler, aslında etrafa kendilerinde enerji yaymaya devam ederler aslında… Ve bu günümüzde normal olarak varsayılan görüşle görülmediğinden çoğu zaman yok sayılır ve yaşamlar ona göre yönetilir…

Yaşam alanlarımızın tamamı bu bilgi ve bilinçle düzenli olarak elden ve gözden geçirilmeli, özellikle bizim enerji ortalamamız değiştikçe, güvenlik alanımızı genişlettikçe, duygusal büyümeler yaşadıkça, yani rutinden çıkıp yaşama geri her döndüğümüzü hissettiğimizde daha da farkındalıkla etrafımızı saran eşyaları gözden geçirmeliyiz…
Eşyaları alırken içinde olduğumuz his durumu- bu beni daha iyi gösterecek- daha seksi olacağım- daha güzel olacağım- daha zengin duracağım- acımı bu ayakkabıyla kapatacağım- yetersizim- çaresizim- korkuyor- artık her ne ise alışveriş yaparken maddeye kattığımız anlam, yani maddeye katılan bir anlam varsa daha açıkçası, madde madde olmaktan ve hizmet eden bir eşya olmaktan ötedeyse, o hisleri madde hafızası içine almaya ilk daha alışveriş sırasında bile başlayacaktır.
Sonrasında eşyaların eve taşınma süreci, kullanım süreci ve saklanma süreçleri bu enerji tutulumlarını arttırmaya başlayabilir…Bu sebeple eşyaları alırken sevgiden mi korkudan mı diye sorgulamalı, seviden cevabının altı iyice kurcalanmalı, alırken eşya olduğunun ve keyifle hizmetini gerçekliğimize taşıyacak bir madde olduğunun bilinciyle alınmalı ve keyifle ödemesi yapılmalıdır. Sonrasında eve taşınma sürecinde keyifle taşıyacak insanlar yine önemlidir. Her ne kadar onların enerjileri evde bizimkilerle tam uyum içinde olmasa bile, maddenin üzerine eklenen minik bir enerji lekesi olarak düşünebilirsiniz o ekleneni…
Saklanma sürecine çok dikkat edilmelidir.. uzun süre kullanılmayan su bile kokmaya ve yeşermeye ve kullanılmaz hale geldiği gibi- su bile- eşyaların içinde duran enerjide kullanılmadıkça- madde görüntüsü aynı gibi dursa da kokmaya ve bozulmaya ve etrafa ‘’sevilmiyorum- istenmiyorum- kenara atılacağım- hayat amacımı gerçekleştiremeden yok olacağım- anlamsız bir varoluş yaşıyorum- yaşamadan öleceğim ‘ gibi duygulara bizi sokacak enerji etrafa yaymaya başlar titreştikçe.
Evinin için insan oğlunun plesentası gibidir. En çok beynimizi yavaşlattığımız ve güvenlik alanımızı açtığımız yer olduğundan, en çok enerji farkındalıklarına açıldığımız yerdir aynı zamanda… Bu sebeple evin içindeki her enerji çok değerliyken, eşimizi ona göre seçip, çocuklarımızla ona göre iletişimde olup, misafirlerimizi evimize ona göre davet ederken, istemediğimiz enerjileri evimize insan formunda sokmadığımıza emin olurken, aynı şekilde evin içindeki maddelere de çok özenle yaklaşmalı, onları her an ve düzenli anda olacak şekilde titreştirdiğimizden emin olmalıyız? Nasıl mı?
Evinizdeki her eşya sürekli ve düzenli 3 kriterden geçiyor olmalı… Ona aşık mısınız? Size hizmet ediyor mu? Ona baktığınızda size neyi hatırlatıyor ya da alt bilincinize hatırlatabilir?
Ona aşık mısınız derken … Bir zamanlar aşıktım değil, şu an şu anki ben bu eşyayı çok seviyor mu? Baktığım zaman yüreğim pırpır ve uçuş uçuş oluyor mu? Onu kullanırken için şükranla doluyor mu? Değilse hissiniz bunlar o sizin eşyanız değildir aslen.. Sahibini bulması için ona akışta yol vermeyi seçmeniz en doğrusudur. Her gün 24 saat enerji üreten bir mekanizma olarak yarattığınız enerji geleceğinizin ana temel taşı olduğundan, bu tamamen sizin sorumluluğunuzdadır..
Muhtemelen çok sevdiğiniz bir eşya ama artık size hizmet edemiyor. Size küçük, büyük, dar, geniş, onun için yeriniz yok, okudunuz bitti.. Her ne ise… Maddenin amacı size hizmet etmesidir, artık size hizmet etmiyorsa sizin değildir. Durdukça ve bekledikçe yaratacağı hisler sizi ve evinize yaşayan herkesi etkileyecektir… Bir zamanlar bana çok aşıktı artık benden nefret ediyor- beni sevmiyor- yüzüme bile bakmıyor- kullandı ve attı beni- vs vs gibi cümleler bırakamayan ve vazgeçemeyen insanların ilişkilerinde çok duyuyoruz.. Kişi en sonunda etrafındakilere böyle hissettirdiği gibi, kendisi de bu hisle uyanmaya başlayacaktır.. Aslında zaten böyle uyandığı için biriktirdiğini, ve böyle hissettirdiğini ve sonra bu döngünün devam ettiğini unutmayalım ama… Yine de tavuk mu yumurta, yumurta mın tavuk mantıcından madde temizliği yapmaya derinden ve incelikli başlamak, ve devam etmek duygusal temizlikleri destekleyecektir… Burada dikkat etmeniz gereken tshirt atıp koltuk, etek atıp perde, ayakkabı atıp dolap koymamanız tabi çıkardığınız şeyler yerine… Yani.. dönüşüm şekil değiştirip benzer enerjileri evinize taşımak değil, eski enerjilerden kendinizi arındırıp hafif enerjilere geçme pratiğidir..
En sonuncusu da size ne hissettirdiği? Ayrıldığınız sevgilinizle aldığınız bir eşya, ayrılırken size değersiz hissettirmiş bir kişiyi her gün evinize kişi gitse bile eşyasıyla ve hissiyle sizinle tutacaktır… Bunu her eşyaya her şekilde yayabilirsiniz… Ben bir şey hissetmiyorum ki diyenlere tavsiyen alt bilinç ve beyin odacıkları hakkında biraz daha fazla araştırma yapmaları olur…
Yatak odalarına gelince… Uyurken en açık olduğumuz halde uykuya giriyoruz… Korunma mekanizmalarımızı kaldırıp, derin uykuya geçerken etrafımızdaki tüm enerjilere de daha açık hale geliyoruz.. Uyurken yok olmuyoruz yani… Aslında daha da var oluyoruz.. Bu da yatak odalarımızı daha temiz tutmamız gerçekliğini bize hatırlatıyor… Mümkünse sadece yatak…değilse… Her şey odadaki bu üç kritere uyan halde olmalı … yatağında eski enerjilerden arınmış olması gerektiğini hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum.. Yani 850 one night stand yaşanmış bir yataktan genelde uzun bir ilişki çıkarmak zordur, ya da hastayken , çok hastayken yattığınız ve kötü hissettiğiniz bir yataktan sağlık üretmek, ya da her gün eksik hissettiğiniz bir ilişkide kullandığınız yatakla bütün hissetmeye açılmaya çalışmak…
Bu dediklerim kendi üzerinde çalışan ve kendini enerji fazında farklı bir alana yükseltmeye çalışan insanlar içindir… Yoksa gereksiz para ve enerji harcayıp kendinizi yormaya gerek olmayabilir… Aynı döngüyü yaşamaya adanmış insanların bu adanma sürdüğü sürece yaptığı her şey modaya uymak, arkadaşlarına ben de neler yapıyorum demek, ya da sıkılmış hayatına farklı eğlenceler katmak etkisi yaratabilir.-)
Çocukların yatak odası genelde aile tarafından düzenlendiğinden, anne- baba olarak o odayı temiz tutmak bizim görevimiz olduğundan, çocuklarımızın odasını ardiye odası gibi, depo alanı gibi kullanmadığımıza emin olmalıyız…
Evin fiziksel temizliği, evde yakılan mumlar, güzel müzikler tabi ki önemli ama en çok doğruluki dürüstlüki yalansız hayat, sevgiden yapılan seçimler, bırakılan herseye sevgiyle bırakabilme kabiliyeti, vefa, bizi bu güne getirmiş her şeye derinden duyulan şükran, hayata umutla ve sevgiyle ve hatta aşkla bakmaya ve yaşamaya adanmış bir ömrün eve doldurduğu enerji o ev için, o evin içinde büyüyen ve var olmaya çalışan çocuklar için, evin içindeki her birey için çok değerlidir…

Günümüzü aşkla büyümeye adandığımız gerçeklikleri seçerek yaşadığımız ve gözlerimizi bu fiziksel dünyaya kapatırken ömrümü böyle yaşadım diyebilmemiz bugünümün duası olsun öyleyse…

Sevgimle,

Banu

11 Temmuz 2021