Hayatımıza katacağımız minik çalışmaları, rutinimizi değiştirmeye izin verdiğimiz yeni ve belki daha farkındalıklı seçimleri, çok zamanımızı almayacak ama hayatımızda yaşamsal ve duygusal açıdan çok fark yaratabilecek tatlı küçük çalışmaları bir araya toplayayım, bilenlere hatırlatalım, bilmeyenlere gösterelim diye her gün Hayat Dönüştürücü Mini Egzersizlerden birini buraya yazarak, elimden geldiğince hepsini bir araya toplamaya karar verdim.

Yaparken çok da emeğinizi harcatmayacak, fazlaca zamanınızı almayacak, ama yaptıkça hayatınızı değiştirecek egzersizlerden bugun ne var derseniz:

Nasıl sevilmek istiyorsak tek tek onları yazdığımıza emin olacağız.

Neredeyse bütün ilişkileri yöneten görülme- duyulma- sevilme ihtiyaçlarımız ve bu ihtiyaçların şiddeti.

Ne kadar eksiksek kendimizde o kadar bağımlı hale dönüşebiliyoruz ilişkilerimizde.

Ve ihtiyaçlarımızın şiddeti arttıkça, ve ihtiyacımızı karşılan kişi karşımızda olduğunda, bazen ederinin çok üzerinde bedeller ödeyebilir oluyoruz anda kendi üretemediğimizi dışarıdan alıp hayatta kalabilmek için.

Bu çalışma ihtiyaçlarımızın tam ne olduğunu ve nasıl karşılanmasının bizi besleyeceğini gösterecek bize. Nasıl mı yapacağız? Yazacağız işte;

-Bir şey konuştuğumda saygıyla dinlenmek istiyorum,

-Her şartta ve koşulda yargılanmadan sevilmek istiyorum,

-İlk ve öncelikle her şeyden daha önemli olduğumu seçimlerde hissetmek istiyorum,

-Bazen küçük süprizlerle varlığımın kutlanmasını istiyorum,

-en iyinin ve en güzelin bana sunulmasını istiyorum,

-sevildiğimi sadece sözle değil davranışlarda da görmek istiyorum,

-yaptığım her iyiliğin görülmesini ve bununla takdir edilmek istiyorum gibi gibi gibi..

Yazın yanı bugün hazır dolunay da tepemizdeyken…

Anneniz nasıl sevsin sizi, babanız , sevgiliniz, çocuğunuz, arkadaşlarınız… 

Hiç fark etmez kim, burada en çok ne kadar çok ve nasılı sadece fark etmemiz ve yazmamız önemli…

Ve sonra listeyi elinize alıp bakın bakalım tam sevilmek istediğiniz gibi kendinizi seviyor musunuz?

Her koşulda kendinizi dinleyip, iç sesinize saygı duyuyor musunuz?

Her şartta ve koşulsa kendinizi yargısızca kabul edip, kendinizi gelişime yönlendirebiliyor musunuz dövmek ve cezalandırmak yerine?

İlk ve öncelikle ‘en önemli ben, ben olmazsam hiç bir şey yok’ deyip en iyi kendinize bakıp, önce kendinizi seçip, önce kendinizi iyileştirmeyi, yorulduğunuzda dinlenmeyi, üzüldüğünüzde kendinize sarılmayı, nefessiz kaldığınızda nefes almayı seçiyor musunuz?

Her şeyin en iyisini, en sağlıklısını, en güzelini kendinize sunuyor musunuz?

Bunun egoistlik olmadığını, ben ci olmanın var oluşun en sağlıklı hallerinden olduğunu ve ne kadar kendi sırtımızı tutup kendimize bakarsak bizi seven insanları o kadar güçlü ve sağlıklı tutabildiğimizi anlıyor musunuz?

Ne kadar değerli, ne kadar özel, ne kadar biricik, ne kadar sevilesi olduğunuzun farkında mısınız?

Bu farkındalıkla hayatınızı yönetmeye adanmışlığınızı hareketlerinizle önce kendinize sonra etrafınızdakilere gösteriyor musunuz?

Aynaya gözünüzün içine baktığınızda ‘ seninle doğdum, seninle öleceğim, ve benim sana yapmadığım hiç bir şeyi başkasının da sana yapmasına izin vermeyeceğim. Bu hayata gelişimizi beraber onurlandırmak ve bunu en yükseğinden yapmak için kalbim elimde, güzün güzümde, ruhum yüksekte ve bedenim sağlıkta olabilsin diye her gün ve her an elimden gelenin en iyisi yapacağım’ diyebiliyor musunuz?

‘’Seni seviyorum’’ dökülüyor mu aynda gördüğünüz gözlerinize dimdik bakarken…

Ya da bunu başka gözlerden duymanın umuduyla gözlerinizin karardığı günlere uyandığınız seçimlerde mi buluyorsunuz kendinizi..

Nasıl sevilmek istiyorsanız dışarıdan sisteminiz bağırıyordur aslında öyle sev beni diye…

Seviyor musunuz?

Sevin yaaaa.. 

Yeni doğduğunuz, daha anca bebek olduğunuz bir anın resmi alın koyun karşınıza.. Bir bakın o bebeğe… Hak ettiği gibi davranıyor musunuz o miniğe diye…

Aynada göremiyorsanız, o miniğin gözlerinde görürseniz belki diye…

O bebeğe söz verebiliyor musunuz onu kimsenin üzmesine izin vermeyeceğinize ve onu her şeyden koruyacağınıza…

Bugün…

Başlamak için en güzel gün…

O gözlere bakmak için…

Bizi kendimizden mahrum bırakmadığımız bir ömür olsun bizimkisi…

Tüm sevgimle,

Sarıldım her birimize…

Banu